4 Aralık 2013 Çarşamba

SELANİK: Beklentilerin Ötesinde Bir Şehir




Selanik ile tanışmam Kurban Bayramı tatili için İtalya'ya ucuz uçak bileti ararken,  gidiş-dönüş €38'ya Selanik-Roma bileti bulmamla başladı. İstanbul'dan otobüsle Selanik'e, oradan da uçakla Roma'ya gidecektim. Bayramdan önceki Cuma akşamı bavulumu kaptım ve Metro Turizm'in Esenler Otogarı'ndaki bürosuna gittim. Bir sürü genç insan vardı otobüsü bekleyen. İtalya'ya ucuz seyahat planlayan yalnızca ben değilmişim, şaşırdım.

Yolculuk planladığımdan daha uzun sürdü. Bayram tatili sebebiyle sınır kapısında çok sıra vardı. Otobüsümüz çift katlıydı ve bir hayli rahatsızdı, otobüste su bile vermediler. Herkes ilk mola yerinde 1,5 litrelik su aldı yanına susuzlukta ölmemek için.

Selanik'e sabah 09:00 gibi ulaştık. Otobüs terminalinden otobüse atlayıp doğrudan havalimanına gittik. Çünkü 13:00'te Roma'ya uçuşumuz vardı. Havalimanına giderken şehri panaromik olarak gezme fırsatım oldu. Çünkü şehir merkezi, havalimanı ile otobüs terminalinin tam ortasında bulunuyor.


Selanik çok katlı olmayan evleriyle, deniz kıyısındaki yürüme yollarıyla ve insanlarıyla bizim Ege şehirlerimizi anımsattı bana.


Havalimanına giderken gözüm hep Atatürk'ün doğduğu evi aradı ama göremedim. Nasıl olsa Roma'dan dönüşte 2 gün kalacaktım. Havalimanı'na ulaşınca check-in yaptım ve ücretsiz wifi bağlantısının tadını çıkardım uçağımın kalkış saatine kadar ve Roma'ya uçtum.

Roma'dan Selanik'e ertesi hafta Cuma sabah saatlerinde dönecektim ama bir aksilik oldu ve Cuma gece yarısı dönebildim. Şansıma Roma'da ulaşım sektöründe çalışanların grevi varmış. Yeni bir uçak bileti alıp Atina aktarmalı olarak döndüm Selanik'e. Otele gidip bir an önce uyumak ve ertesi sabah şehri keşfetmek istiyordum. Şehir merkezine ulaşıp otelin ENOLA varmış. Hemen bir duş aldım ve kendimi sokaklara attım. Mekanı ararken yolda birisi bana "ENOLACLUB'ın nerede olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Güldüm ve "Ben de orayı arıyorum." dedim. Soranlar dört Alman arkadaşlardı; bir erkek, üç kız. Hep beraber bir başkasına sorduk ve mekana birlikte gittik, birlikte eğlendik. Bizim Love Dance Point benzeri bir mekan ama daha samimi bir ortamı var. Ayrıca giriş ücreti de yok, hatta vestiyer için bile ücret ödemenize gerek yok. İçkiler Türkiye'deki gay mekanlardan daha ucuz. Mesela iyi marka bir bira €5!  İçerisi hınca hınç insan kaynıyor ve çılgınca dans edip eğleniyor Selanikli gayler ve kendini rahat hissetmek isteyen kızlar. Mekanda çalan şarkılar sadece Yunanca değildi, İngilizce müzikler de vardı. Mekanın kalitesi gayet tatmin ediciydi.Yunanlar son derece sıcak insanlar ve yanınıza gelip tanışmaktan çekinmiyorlar. Mekanla ilgili deneyimlerimi daha sonra paylaşacağım. Sabaha karşı otele döndüm.
önünde otobüsten indiğimde şok oldum. Çünkü gece 00:30 her yerin kapalı olduğunu düşünürken, aksine tüm mekanlar açık, her mekandan yüksek müzik sesleri geliyordu. Otelde check-in olup odama yerleştim. Otel odam şimdiye dek kaldığım en kötü yerdi. Penceresi bile olmayan havasız bir odaydı. Bu sebeple ATLANTİS HOTEL size asla tavsiye etmeyeceğim bir otel! Otelin tek iyi yanı vardı, o da İnternetten şehirdeki gay bar ve club'ların adreslerine baktığımda tüm mekanların otelin etrafında olmasıydı. Otelimin arka sokağında şehrin en popüler mekanı

Öğlene doğru uyandım. İstanbul'da tanıştığım Selanikli Yunan bir arkadaşımla buluştum ve birlikte şehri gezdik. Gezilecek mekanlar hep yürüme mesafesinde bulunuyor. Çok tatlı ve şık cafeler var. Fiyatlar (özellikle Roma'ya kıyaslandığında) çok ucuz. İstanbul'dan daha pahalı bir şehir değil. Yemekler çok lezzetli ve bütçenizi zorlamıyor. Yunan'ların büyük çoğunluğu İngilizce bilmiyor. Cafelerde sipariş verirken cidden çok zorluk çektim. Çünkü menüler Yunan alfabesi ile yazılmış ve tek bir kelime Latin alfabesine ait harf yok. İşin kötü yanı pek çok yerde wifi bağlantısı yok. Sanırım sadece biz Türk'ler internet bağımlısıyız.

Arkadaşımdan öğleden sonra ayrıldım ve Atatürk'ün doğduğu eve gittim. Çocukluğumdan beridir hep hayalimdi orada olmak. Evin içine girdiğimde hayal kırıklığına uğradım. Çünkü evin içinde Atatürk'e ait hiçbir şey yoktu. Sadece duvarlarda yazılar ve resimler vardı. Büyük bir hayal kırıklığı oldu bu benim için. Atatürk'ün balmumu heykelinin önünde bir kaç gözyaşı döktükten sonra otele döndüm. Selanik'teki gay mekanları araştırdım internetten. Otelimin çok yakınında bir sauna vardı. Ta Selanik'e gitmişken ziyaret etmemek olmazdı Yunan erkeklerini o sıcak ortamda.

Neler yaşadım saunada paylaşacağım sizlerle ancak şimdilik bu kadar gevezelik yeter. Takipte kalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder